İstanbul!
Bu gece ağlamaz mısın benim için delice?
Kuraklaşmış gönüllere yağmur olmaz mı yaşın?
Bir muamma dert içinde küflü yüreğim,
Söyle, senden mi geçti bana düşen kıvılcım?
İstanbul!
Yol verdin mi sevgiliye düşsün diye ardıma?
Ne gelen var ne giden, dinmiyor gönül sancım,
Bu ne ateştir böyle, yangın katar yangıma,
Söyle, senden mi geçti bana düşen kıvılcım?
İstanbul!
Dök beni Marmara’na orada kaybolayım,
Sevdaya yol vermedi görünmez sınırların,
Bende cehennemden oldu sevgilinin hasreti,
Yare düşmez mi hala bir yakımlık kıvılcım?
Kıvılcım!
Yak beni İstanbul’da, dumanım sevgiliye kavuşsun,
Küllerim sevgilide bir kıvılcım tutuşsun…