Yıllardır, gerek savaş dönemlerinde gerek yoksulluk dönemlerinde insanlarımız, atalarımız, büyüklerimiz, nenelerimiz hep birlik ve beraberlik içerisinde bir ekmeği ikiye bölmüş, yardımlara koşmuş, ellerinden ne varsa insan olup düzenlerini bozmamışlar. Bundan çok değil, 50-60 yıl evvel ışık yok gaz lambasının gazını almaya dağlar devirip almaya ve bir ışık altında birbirleriyle sohbet etmeye gitmişler. Dertlerini paylaşmışlar. Ortak olmuşlar.
Olağanüstü durumlarda yine kopmamışlar, çünkü bu vatan be atılır mı satılır mı? Kimi ağırlığının 10 misli topu götürmüş, kimi elindekini orduya verip ufakta olsun katkı sağlamış, kimi gece gündüz askerimize yardım için silah taşımış, kadın-erkek dememişler yine hep düzen için uğraşmışlar. Evet, bir dilim ekmek diyorum size şaka gelebilir, kusura bakmayın tarihinizden kaçmayın, yüzleşin korkmayın. Örneğin Çanakkale zaferinde yiğitlerimizin aşı ne idi biliyor musunuz?
1917 yılı
Sabah öğle akşam ekmek
15 Haziran üzüm hoşafı yok yağlı buğday çorbası tam
26 Haziran yok yok üzüm hoşafı tam
18 Temmuz üzüm hoşafı yok yok yarım
8 Ağustos yarım ekmek yok şekersiz üzüm hoşafı yok
Yaaa... Hanginiz bunların toplamıyla bir öğün doyarsınız? Hanginiz böyle bir durumda hala yıpranmadan bıkmadan devam edersiniz? Cevabı duyar gibi oluyorum:”tabi ki de giderim aslanlar gibi savaşır ülkem için gece-gündüz uğraşırım” diye, diye,diye… yalan beni kandırmayın inanmıyorum hiç birinize. Siz daha evinizdeki çocuklarınıza birlik beraberlik nedir, doğru konuşmak nedir bunları aşılayamıyorsunuz! Beni nasıl inandırabilirsinz?
* Siz ki, elin başınıza sardığı dedikodudan kurtulamayan,
* Siz ki, komşusu açken kendisi gayet iştahla yemek yiyen,
* Siz ki bir çatı altında iki bacı-kardeş yaşayamayan,
* Siz ki utanmadan küçüklere-büyüklere örnek olacakken (afedersiniz) “it gibi” dalaşan,
* Siz ki köy nedir, köylü nedir bu ayrımı direkt yapan,
* Siz ki cebiniz para gördüğünde fakiri unutan,
* Siz ki diğerinde fazla kazanayım diye utanmadan hak yiyen haksızlık yapan,
* Siz ki maalesef söylüyorum, aynı karından gelmiş milletler olarak kendi milletini benimsemeyen, kendi mahallesindeki insanla bile konuşmayan,
* Siz ki yazık söylemeye utanıyorum, el emeği göz nuru olan şeylere kıymet vermeyen,
* Siz ki rızkını bilmeyen ,
İnsanoğlu utanınnnnn!..
Dedelerimiz ormana gittiğinde en azından bir ağacın dalından saplık yapar gelirmiş, bir fakir diğeri zengin deyip ayrım yapmazmış, analarımız yalnızca bizleri bakarmış, birlik beraberlik varmış, düzen varmış, hakaret yokmuş, insanlık varmış. Allah’ınızı severseniz bana yanlışsın deyin. Elif yalan söylüyorsun deyip beni utandırın. Yalvarırım bana cevap verin neden bir çatı altında yaşayamaz, birbirmize gidip gelemez, yalnızca kendimizi düşünen mahluklar halinde geldik. Hepinizden korkuyorum, hiç birinize güvenmiyorum. Ufacık sözlerle birbirinizi kıracak kadar küçüksünüz, alınacak, bir yanlışınız söylendiğinde gocunacak kadar ufaksınız.
Siz Türk Milleti’nin bir ferdi evladı olarak bunları yapacak kadar küçük değilsiniz, elinizi vicdanınıza koyun ve utanın. Lütfen son kez olsun utanın ve çoluğunuza çocuğunuca kötü örnekler değil, büyüklerinize yanlış büyüdüğünüzü değil, iyi gelecek vaad edin şerefli fertler olun. Ama unutmayın size inanan gelecek kalmadı.
NOT: BU YAZIM ÜZERİNE KİMSE ÜZERİNE ALINMASIN DEMİYORUM, KİM BU YARGILARA SAHİPSE ÜZERİNE ALINABİLİR, VE KENDİNDEN HİÇ ÇEKİNDMEDEN UTANABİLİR. KİMSEYE CEVAP VERMEKTEN KORKMUYORUM. YORUMLARA AÇIĞIM. İLK ÖNCE KENDİNİZİ TARTIN SONRA KONUŞMAYA YÜZÜNÜZ OLSUN.