Tarihimize ne kadar sahip çıkıyoruz orasını bilemiyorum ama dilimize sahip çıkmamız konusunda farkındayım ki büyük bir gayretle nasıl kaybederiz diye telaşa düşmüş vaziyetteyiz. Türk dili yani “Türkçe’miz” Avrupa’ya ve Asya’ya geniş bir coğrafyaya yayılmış bir dildir. Kendine has motifleri olan ve köklü bir dildir. Yeni dünya düzeniyle yok olmaya yüz tutmuş bir durum arz etmektedir. Küreselleşmeyle beraber hiç şüphesiz dilimizin de değerlerini kaybetmeye başlamış olup, diğer dilleri kendi dilimizden üste tutmuşuz.
Değişen dünyada binlerce yıl hakimiyet kuran kültürümüzü bununla beraber rekabet ortamın da ananelerimizi de yok etmeye devam etmişiz. Neden bu kadar emin mi konuşabiliyorum. Örnekler, göstergeler aynı doğrultuda da ondan. Mesela , sokakta giderken biri size çarpsa ilk olarak ne diyor size “pardon bir şey oldu mu?” peki bu söz sizce doğru mu? Diğer bir örnek, telefonda mesaj servisini kullanırken insanlar birbirlerine şöyle söylerler “ sana sms yollarım” ama bunu s-m-s diye değil de es-em-es diye telaffuz ederler. Yanlış mıyım?.. ve daha bir çok örnek hayatımızda olmazsa olmazı haline gelmiş durumdadır.
Kaybolan değerlerimiz yerini batı kültürüne doğru yönelmiştir. Buna dur demeliyiz, özentili değil, yapıcı olmalı ve öz değerlerimizi yaşatmalıyız. Yanlışlıklarla değil hatasız ve duyarlı olmalıyız. En önemli iletişim aracı dilimizdir. Dilimize sahip çıkmalı onu güzelleştirmeli öldürmemeliyiz… Dikkat ederek yeni nesillerimize daha özverili bir gelecek vaat etmeliyiz…
Seygiyle & Saygıyla Efendim…