ÇANAKÇIDAN GÖÇ
Çanakçıdan büyük şehirlere göç 1970li yıllarda başladı
Bahtiyar Sengun
13.05.2007
ÇANAKÇILI OLMAK
Çanakçı dan göçüp İstanbul a gelenler arkasına ne zaman baksa mutlaka dramatik bir göçün hikâyesi vardır. Bu hikâyelerin başlangıcı, ya 1970 yılların ortası, yada 1980 li yıllar olduğunu görürüz. Tabiî ki Çanakçı lı sadece İstanbul’a göç etmedi. Türkiye’nin birçok büyük şehri ile yurtdışına özellikle Almanya ya gittiler.
Çanakçı 1970 li yıllarda Görele ye bağlı bir nahiye iken yaşam tarıma endeksli köy hayatıydı. Halen daha bu değişmedi yaşam eskiden olduğu gibi yine tarım Çanakçının yegâne geçim kaynağıdır. Çanakçının, çevre köylülerinin özellikle Perşembe günleri haftalık ihtiyaçları gidermek tuz ve şeker almak, bazıları hayvan satmak ya da almak, katırlarına nal yaptırmak eş dost akrabalar ile sohbet etmek maksadıyla geldikleri bir pazaryeri idi.
Bir hafta boyu tarlasında bahçesinde çalışan Çanakçının çevre köylerindeki insanlar için en önemli günlerden biri Perşembe günüdür.
Perşembe gününün sosyal açıdan da özel bir gün olduğunu görüyoruz. Bir birlerini seven gençlerin buluşma yeri de yine bu gündür. Tabi bu görüşmeler el ele tutuşup gezme parkta oturma şeklinde değil, kaçamak bakışmalar mektup vermeler yâda işmar etmelerden öteye geçmez. Ama bu kaçamak bakışları oraların en önemli aşk hikâyeleridir.
Bugün 2 tip çanakçılı vardır. Biri Çanakçıda yerleşik olarak yaşayanlar biride Çanakçı dışına göç etmiş fakat hiçbir zaman bağını koparmayan çanakçılılardır. Bugün Çanakçıda yaşayan nüfusun 6 katına yakını Çanakçı dışındadır. Tabi Çanakçıdan ayrılanların başka illerde yerleşmesi neticesinde oradaki yaşamla kendi kültürünü birleştirip, başkaları ile evlenen Çanakçılılar da vardır. Her ne şekilde olursa olsun Çanakçı kanı taşıyan herkes bunu doğan 2.nci 3.ncü nesil çocuklarına aşılamışlardır. Çanakçılılar, Kastamonulu Sivaslı yâda başka biri ile evlense bile onları yine Çanakçılı gibi yetiştirme gayreti içinde olmuşlardır.
Çanakçıdan ayrılan aileler ikiye bölündü, ailenin bir kısmı orda bir kısmı da ekmek parası kazanmak için gidilen büyük şehirlerde yâda Almanya da Hollanda da oldu. İnsanlar hep özlemle hasretle yaşadılar.
Editör Bahtiyar Sengun 13.05.2007 İstanbul –Çanakçılı olmak yazı dizisi -1-
Hayatları git geller ile geçip gitmeye başladı. Orda mı kalsam geriye mi dönsem
Soruları başlamış. Bu hasretler artık çekilmez olmaya başlayınca bazı şeyler değişmiş. Ve büyük göç bundan sonra başlamıştır.
Bu göçler neticesinde gurbet geçici olmaktan çıkıp kalıcı olmaya başladı. Yani 1–2 yıllığına çalışmaya gedenler aileleri yanlarına almaya başladı.
10 yaşında çanakçıdan ayrıldım. 33 yılım çanakçıdan uzak geçti. Ama hiçbir zaman çanakçılı olduğumu unutmadım. Benim gibi Çanakçı dışında yaşayan 35.000 Çanakçılılarında benim düşüncelerimi paylaştıklarına eminim.
Büyük şehirlere bizim gibi göç eden birçok Anadolu insanı var. Ancak hiç biri bizim memlekete bağlı olduğumuz duygular gibi güçlü değiller. Bunun sebebi nedir acaba…
Bizim kültürümüzü bağlayıcı yapan unsurları;
1- Memleketimizin eşiz doğası
2- Çocukluk anılarımız.
3- Fındıktan alınan gelir, tatili memlekette geçirmek ucuza getirmek
4- Yemeklerimiz,
5- Kemençe
6- Gelenek ve göreneklerimiz
Devamını yazı dizimizin 2.nci kısmında bulabilirsiniz.
Bahtiyar Şengün
www.sisdagi.com